Page 56 - e mushaf TR pdf
P. 56

052
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
             Ali imran /23 –                                                                          Ali imran /27 –
          Baksana o kendilerine   3-Ali imran Süresi        Yaprak 06B  Cüz 03   Süre 03  Sayfa 052  Geceyi gündüze katar
          kitaptan bir pay           Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  günü uzatırsın, gündüzü
          verilenlere!                                                                              geceye katar geceyi
                                                                                                         uzatırsın.
                                                          ِ ِ
                                                     َ
             Aralarında hakem              ﴾٣﴿      نرمع لا ةروس           ﴾٣﴿            52
                                                             ى و
          olması için Allah’ın                         ى ع      َ و                                     Ölüden diri,
          kitabına dâvet                                                                          diriden ölü çıkarırsın.
          ediliyorlar da, sonra
          onlardan bir grup                                                                            Sen dilediğin
          yüzçevirerek dönüp   ة                ف                              ة ح  ة ي     ة ل  kimseye sayısız rızıklar
                                                                                       ة

                                                            ي
          gidiyorlar.          ةع د ــ ف ــ نفو   ي   با  لا ن ــــ ة ـــ نك ــ ةت ـ   م  اىبيص ــــ ةن   او ــ  تنوا   ن  ــ ي ي ذ ـ ة  لا ى ــ لا ر  ةت ــ لاـ فم  verirsin.” [6,95; 10,31;
                                                                                                           30,19]
             Burada şu
          hâdiseye işaret                                            م                                Ali imran /28 –
          edilmektedir:                 ةف  ى ن ح    ة               ك         ن            ن ي    Müminler, müminleri

          Yahudilerden, soylu     م  ق  ي  ـ ير ــ   ـ فن ـ  ه ـ فم  ـــ ةت ــ ل ةو ـ  ةي حم     ث  ـــ  ــ في ــ ةن ـ  ه ـ  فم  ةب  ةم   ل ــ فحةي     ح لا  با  نك ــ ةت ـ  ىلا  bırakıp, kâfirleri velî
          aileye mensup bir                                                                            edinmesinler.
          erkekle bir kadın zina
          etmişlerdi. Kendi
                                 ا
                                 ة
          şeriatlarına göre   ة ل ح ي ة    ة            ة     ة ة  ة         ة                           Kim böyle
          recmetmeleri     اىماحيالا  راحنلا اةنس       ةق  م   ـ حنا ـ  ه ـ ف ـ لا ـ لاو ـ فن ةت ـ ةم ـ ح   ب ك  لنذ ـ ﴾٢٣﴿ ضرـنو         هةو ـ فم    م ـ فع ــ  yaparsa, Allah ile
          gerekiyordu. Onları                                                                      ilişiğini kesmiş olur.
          kurtarma ümidiyle,
          daha hafif bir ceza verir  ف                 ف                                                Ancak onlar
          düşüncesiyle dâvayı            ة                                                        tarafından gelebilecek
          Hz. Peygamber (a.s.)’a   ةف ـ ك في ـ ۛ ف  ﴾٢٤﴿نور  ك ـ  نا ـ او   ةي ـ ةتفف ـ  اةم م     يي د  ـ  ن ـ ه ـ ف  ـ فم   ييف   ه ةر ـــ ةغةو     تاةدود  ةم ـ فع ـ    bir tehlike olursa başka!
                                                                            ح

          getirince o da recim
          hükmünü verdi. Kabul
          etmeyip “Bize göre        ف              م                                                     Allah sizi,
          cezaları yüzlerine kara                                                                     kendisine isyan
                                                                        ة
                                                         ح
          çalıp dolaştırmaktır”        ـ ا ك ـــ ۛس ــ ةب ـ ف ت  ةم س  ح    ك ـ ةن ل ـ فف ـ  ف تةي ف  وةو  هييف  ۛ بفيةرل مفوةي ل  ـ فم     هاةنفع  ةج ـ ةم ـ  اةذ ا ي  etmekten sakındırır.
          dediler. Hz. Peygamber
          Tevrat’ı getirip                                                                             Dönüş yalnız
          okumalarını istedi.                                                                           Allah’adır.
          Gerçek ortaya çıkınca
                                                                          ة
                                                 ف ة
                             ة
          Tevrat’a göre    كل    ـ  م ـ  ف ف  لا ي تفؤ  ت كل ف  ــ  م ـ   ـ  لا ك  لاةم ـ      ن ح ة  للا ـ حم ه   ق ـ  ل ﴾٢٥﴿نو م  ف ة  ــ ظ ــ ل ـ   ي ل ة   هةو ــ   فم
                                                                                                        Velî: Hâmi,
          recmedildiler.                                                                              koruyucu, dost,
                                                                                                  yönetici, bir kimsenin
             Ali imran /24 –                                                                       işlerini deruhde eden,
          Bunun sebebi onların:                                                                     destekleyip yardım
                                                                     ة
                            ح
                                                               ة
          “Cehennem ateşi bize   لذ ـــ     تةو ءاا  ح   تةو   ـ  ع ــ  ز    ةم ــ  فن ةت ـ ۛش  ءاا  ـ ۛش ةت نم   م   ـ ف ح  كل م ـ ف ف  لا  ع زفنةت ةوءااشةت فن  ةم ـ  eden anlamlarına gelir.
                                                                                      ۛ


          sayılı günler dışında                                                                    Yasaklanan dostluk,
          asla dokunmayacaktır”                                                                     kâfirlere gönülden
          iddialarıdır.                                                                           bağlanmak, müminleri
                                                                                                    bırakıp onlara sevgi
                                  ة
                                ة ح
                                                                ن
                                                                               ة ف
                                                                    ة ة ي



             Uydurdukları bu   ي ف  لفيلا  ج لو ت ﴾٢٦﴿ ري ي دةق   ءيش   ف ۛ  ح    ل ك ىلةع كحنا  رفيةخلا كدةي ب ءاا    ۛشةت  فنةم  beslemektir. Bu,
          gibi şeyler, dinleri                                           ۜ            ۜ                  müslüman
          hakkında kendilerini                                                                      yöneticilerin, diğer
          aldatmıştır. [2,80]                                                                    müslümanların aleyhine
                                                                                                     olmamak şartıyla,
                                          ف
                                                    ف
                                                                                           ة
                                                                                                     kâfirlerle anlaşma
                                       ح



             Ali imran /25 –    جرفختةو    ت يملا   ة    ةن م  ة  ـ ح يةح لا  جرفخ ـ  تةو لفي ة ح    لا ـ  ي ف   ةراةه ة      تةو ــ  لو ـ  ج لا ـ حن ـ  راةهحن لا ـ  imzalamalarına ve

          Gerçekleşeceğinden                                                                        meşrû maksadlarda
          hiçbir şüphe                                                                             işbirliği yapmalarına
          bulunmayan o kıyamet                                                                         mani değildir.
          gününde, kendilerini bir  ة
                               ة
                                                                               ف


                                                                      ف
          araya topladığımız    ذخحت ةي ل ـ    ﴾٢٧﴿ باۛس حرفيةغ ب    ءاا    ۛشةت      ةم ـ فن   ق زر ـ ةتةو يةح لا ن   م ت  لا ـ ةم ـ  حي ـ ۛ ـ ة ـ ح  ف  Ali imran /29 –


                                                                                                    De ki: “İçinizdekini
             ve her şahsa,                                                                             gizleseniz de,
          yaptığının karşılığının                                              ف                  açıklasanız da mutlaka
          tam verilip, asla   ة   ف                   ف            ا ل             ة ف      ف         Allah onu bilir.

                                                                 ة
                                                                           ي
                                              ۛ
          haksızlığa       ك لنذ لةعففةي   فنةم  ةو ةنيين مفؤ ملا     نو د فن م ءاةيلفوا ةنير فا    لا ـ ك ــ  نو ن ـ  مفؤ م لا ـ
          uğratılmadığı o gün
          gelince halleri ne                                                                        Bütün göklerde ve
          olacak? [2,279]                                    ا ة                                  yerde olanları da bilir.
                                                                                                      Allah, her şeye
                                                                              ن
                                                         ف ل ح ي
             Ali imran /26 –   ۜ   ت ــ نق ــ ي ــ ىة  ـــ فن ـــ  ه ـــ فم   م   او ق  ة  ــــ حت ــــ  ةت   نا  لا  ءي ـ   ف  ۛش  ي  يف  ــ     ح لا   م س  ة  ةف ــ ل ـ في ــ ۛ ـ  ةن  kadirdir.” {KM, Vahiy
                                                                                                           2,23}
          De ki: “Ey mülk ve
          hakimiyet sahibi
          Allah’ım!” Sen mülkü                                                     م
          dilediğine verir,                                  ن ف               ن        ح
                                                                  ة ي
          dilediğinden onu çeker  ييف    اةم او ففخ ت    نا  ف ف ي   ق ـ ل ﴾٢٨﴿ريصةملا       ح لا ىلاةو  هس    ةن ـــ فف ــ ۛ      ح لا  م ك  ر  ذةح يةو
                                                     ي               ۜ
          alırsın.
             Dilediğini aziz                                                       م
          dilediğini, zelil kılarsın.  ة            ة        ن     ة           ل
                                  ت  ــ ح س ـ ن م ـ اةو  لا ي    ةم  ـ  ف ا ــ    ةيةو ــــ فع ــ ل ــ   م     ح لا  ـ لفع ـ   هفم  ةي  هودفب ــ     تفوا  فم كرو د   ص ـ

                                                            ۜ
             Her türlü hayır
          yalnız Senin elindedir.                 م
                                                              ن
                                                                           ة ف
                                                       ن
                                               ح


             Sen elbette her   ﴾٢٩﴿رـي ي دـةق   ء ف يــۛش لــــ ك   ىلــــةع     ح لا    ةو    ض فر لا   يـــ ف     اــــةم  ةو
          şeye kadirsin.                                              ۜ
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          052
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61