Page 14 - e mushaf TR pdf
P. 14

010
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
          Bakara /70 – Onlar yine                                                                      Allah Teâla inek
          dediler ki: Bizim   2-Bakara Süresi               Yaprak 05B  Cüz 01   Süre 02  Sayfa 010  kesme emri ile onlarıAn
                                                                                                   içlerine yerleşmiş sığıra
          adımıza Rabbine yalvar     Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  tapma geleneğini kesmek
          da onun nasıl olacağını                                                                    istiyordu. Taptıkları
          bize iyice bildirsin.                                                                       nesnenin âcizliğini
                                                      ِ
                                                                                                  gösteriyordu. Ayrıca onun
                                           ﴾٢﴿        ةرقبعلا ةروس         ﴾٢﴿            10      parçalarından biri ile ölüye
                                                             و
                                                         َ
             Zira istenen sığır,                        َ َ   َ و                                  vurulmasını emredip bir
          bize diğerlerine benzer                                                                  ölüyü dirilterek mûcize
          geldiğinden tereddütte                                                                 göstermek istiyordu. Bunun
          kaldık. Ama inşaallah                                                                     topluca görülmesi için,
          asıl istenen sığırı   ة                      ة          ة        ة ة     ة                  böyle bir merasim
          buluruz.                ةع ــ ل ـ في ــ ةن ـ ا  ـــ ۛش ـ ةب ا ــــ ةه  ة    لا ــ ةب ــ  ح ي ف ةق ـ ةت ر     نا  ـ ة ي   هاةماةن ل ن حي   ي ـ ةب ـ ف ـ    كحبةر  ـ ةن ـ  ا  ل  عفدا او  ةق ـ لا ـ  düzenlendiği anlaşılıyor.
                           ۜ                              ۙ                                         Buna benzer bir kıssa
                                                                                                 Tevrat’da yer alır. (Tesniye,
          Bakara /71 – Mûsâ:                                                                               21,1-9)
          “Rabbim şöyle diyor: O
                                                                                          ا
          inek, ne toprağı sürmek       ة        ة ي      ة ة ي     ة          ن ة     ف ي ة ي          Bakara /74 –
          için çifte koşulmuş, ne  لو ـ ل ةذل  ةر  حنا ــ ةباةه ـ ةق ـ  حنا  ـ   ه ةي ـــ  ق ـ  لو  لاةق ﴾٧٠﴿ نو دةتفه مل       ح لا ءااش نااحنا ةو  Sonra bunun arkasından
                                                                                  ة ۛ
                                     ة
          de ekin sulamada                                                                          kalpleriniz katılaştı,
          çalıştırılmış olmayan,                                                                    artık onlar taş gibi,
          salma ve her kusurdan                                                                    hatta ondan da katı!
          uzak, hiç alacası    ف                ف           ة ح ة               ة      ة ف
                                                                       ف
                                                                                         ا     ي
                                                         ي
                                                                    ف
                             ۜ
          bulunmayan bir inek   ح قةحلا ب    ۛ تفئج      ةننـلا   اولاةق اةهيف   ةةةيشل  ةةملس م   ۛ  ۛثرةحلا   ي قسةت   ف    لةو  ۛ ضفرل ريث ت
                                                ۜ


          olacaktır.”                                            ۛ                                  Çünkü öyle taş var
                                                                                                    ki içinden ırmaklar
                                                                                                          fışkırır.
             Onlar: “İşte şimdi
          gerçeği tam                 ن            ف    ي            ة                     ة
                                    ف
          anlayacağımız tarzda   ۜ اةهييف فم ت ءةرحد اةفااسففةن فم تلةتةق فذا ةو﴾٧١﴿ ـ ۟نو    ةي ـ فف ـ لةع  او دا  ـ ةكا ـ  ةمةواةه و ح ـ ةب ذةف  Öylesi var ki çatlar
          bildirdin” diyerek                                                                     da bağrından su kaynar.
          nihayet sığırı kestiler ki
          az kaldı                                             ذ          م                           Ve öylesi var ki
          yapmayacaklardı.                     ف        ة                                 ن         Allah’a olan tazimi


                                 ۜ  ـ ض ـ اةه  فعةب ب  هو برضا   ف  اةنل قةف ﴾٧٢﴿ ۛنو م   ت ــ  ك    ةم ـ ا ك ـ فن ـــ  ت ـ ةـت فم   ج ر   م  ــ فخ ــ    ح لا ةو  sebebiyle yukarıdan
             Tevrat bu olaya                                                                         düşüp parçalanır.
          değinir (KM, sayılar 19,1-
          3). Fakat, yahudilerin                                                                            Allah
          gereksiz sorularla işi uzatıp    م  ة            م
                                                                              ن ف
                                                                                           ن ة
                                 ة
                                               لةعل ه
          bu görevi savsaklamaya   ﴾٧٣﴿ نول قفعةت  فم    ك ح ة  ن  فم   ةيا ا  ت  ــ ي  ك ـي ر يةو ىنت فوةملا   لا   ح  يفح ي ك ل ذةك  yaptıklarınızdan
          çalıştıklarına yer vermez.                             ي                                   habersiz değildir.
          Bakara /72 – Hani siz               ف
          bir adam                                                       م                              ب  ح ز
                                                        ة
                                ل ل
          öldürmüştünüz de      ـ حد  ۛشا فوا  ةةراةج  ف  ـ ه ـ ة ي   ك ـ لا ـ  ح ـ  ةف  ك ل نذ دفع   فم  م ـ فن ةب  ـ    ك      ق ت  ةق ـ ۛس ـ ف ـ ل ـ  ب و ــ  ة   ث ـ حم
          peşinden katilin kim
          olduğu hakkında
          birbirinizle kavgaya
          tutuşup suçu
          üzerinizden atmıştınız.   ة ح ي   ة ف       ة         ة          ف      ة ح ي                ﴾٣﴿
                                 م ـ فن ـ اةه ناةو   را  ــ ةه ـ     ـ ةم ـ ةيا ـ ةت ـ ةف ـ حج ـ ر    م ـ فن ـ  ه     فنلا  ل  ة ةر اةج  لا ن ـ ة ـ  ح ـ   م ناةو  ىةةو  ةق ــ ف س ــ
                                      ۜ
                                                                                       ۜ
             Halbuki Allah
          sizin gizlediğinizi
          meydana çıkaracaktı.                       ة                            ة

                                                     ح ي
                            ةةيفشةخ فن م ط بفهةيام ة ل ـ ة  اةهفنم      ناةو    ءام  ف ا  لا  ــــ ة   هفنم  ج ر  ـ ةي ـ فخ ـ      ة  ةي ـــ حش ــ حق ـ ةف  ق  ة ل ـ اةم


          Bakara /73 – Bunun                              ۜ                                         Bakara /75 – Nasıl
          üzerine dedik ki:                                                                           olur onların size
          “Kestiğiniz sığırın bir                                                                      güvenmelerini
          parçasıyla o maktûlün   ة                    ة                                          beklersiniz ki onlardan
                                                                                            ن
                                                                                 ن
                                                               ة
          cesedine vurun”           ف    ةف ا ـــ ةت ـــ ط ــ ةم ــ  ع ـ نو  ل  ﴾٧٤﴿ ـنو  ـــ فع ــ ةم ــ ل  ةت  ام ـــ ح  ةع  ل ــــ  ف اةغ   ب ــ      ح لا   اةم  ةو    ۜ  ح لا  bir zümre vardı ki
          (Vurulunca da o                                                                         Allah’ın kelamını işitip
          diriliverdi.)                                                                           akılları aldıktan sonra,
                                                                          م                      bile bile onu tahrif eder,
                                                                                                   değiştirirlerdi. [3,78;
             İşte Allah bunu   ة                              ة                ة           ف ل
          nasıl dirilttiyse ölüleri   ــــ ف س ــ ةم ـــ  ع ـ نو  ةي   م  ــــ فن ـــ  ه ـــ ف  ير ـ  م  ق  ي  ـــــ ةف  نا  ةك د ــ ف ــ  ةقةو فم ك     ـ  ن ـ و ل ا ــ   م  فؤ   ي ـــ ن ا  4,46; 5,13] {KM,
          de öyle diriltir.                                                                      Yeremya, 8,8; 7,22-24}
                                                                                                    Bakara /76 – Onlar
             Aklınızı iyice
          kullanasınız diye                                                ة     ن                    iman edenlerle
          âyetlerini size gösterir.   هو  ـــــ ةق ــــ ل ــ  ةم  د  ــــ فع ــــ   ــ ةع ا  ةب  ن ـــ ف   م   ه ـــــ  ـــ ةن و   ف ر  ـــــ ةح ـــ   ي  حم ـــــ  ث     ح لا ةم ة ل ــــــــــ ةك  karşılaştıklarında “Biz
                                                                   ح
          [2,259-260]                                                                              de iman ettik” derler.
                                                                                                     Kendi aralarında
                                           ا
                                                                              ة
                                                            ح
                                                                      ي ة
                              ي
                                                     ن
                                              ن
                           اةذ ا ةو   ا  ة  ـــــ حن ــ  ةما  اولاةق  ــ  ن ــ  او  ةما ةنيذ ــ ي  ة لا او ق    ل ـــ  اةذاةو ﴾٧٥﴿ ـ  ة  ــ فع ـ ل ـ  م  ةي فم ه ةو  kaldıklarında ise: “Ne
                                                                              ن
                                                                                و
                                                                                                   yapıyorsunuz? derler,
                                  ۛ
                                                                                                  Rabbinizin huzurunda
                                                                                                     aleyhinize hüccet
                                                                                                 edinsinler diye mi tutup
                                                           ا
                                                       ل
                               ـ ةت ـ ةح  ةف  ام  ح  ـــــ ةح ـ  ث  د ــ ةن و ـــ  ه ــ  فم  ب ـ ة   تا         ةق ـ لا ـ او   ض  ـــ فع ــ  ةب ى  ن ي لا م  ةب ـ فع ــ   ض ــ  ه ــ ف ــ  ة لةخ  Allah’ın size açtığı

                                                                                                       gerçeği onlara
                                                                                                      söylüyorsunuz?
                                                م                م                م                     Hiç aklınızı
                                 ة
                                                                                            ن
                           ﴾٧٦﴿ نول قفع     ةفا  ـ   ة ل ةت ـ  ل  ۜ فم ك  حبةر     ع ـ فن ـ  ةد  يه ب فم ك  ـ  و   ا   ل فم ـ  ي ـ  ك  ة  ةع  ـ ل ـ فـي    ح لا  kullanmıyor musunuz?”
                                                                       حج اةح
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          010
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19