Page 44 - e mushaf TR pdf
P. 44

040
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
             Bakara /249 – Talut                                                                        Bakara /251 –
          ordusunu harekete   2-Bakara Süresi               Yaprak 10B  Cüz 02   Süre 02  Sayfa 040  Derken Allah’ın izniyle
          geçirip sefere çıkınca     Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  onları bozguna
          askerlerine şöyle dedi:                                                                        uğrattılar.
                                                      ِ
             “Allah sizi, bir              ﴾٢﴿        ةرقبعلا ةروس         ﴾٢﴿            40          Dâvud Câlut’u
                                                             و
                                                         َ
          ırmakla imtihan                               َ َ   َ و                                         öldürdü,
          edecektir. İmdi onun
          suyundan içen benden                                                                           Allah ona
          sayılmayacak;      م                                                                    hükümdarlık ve hikmet
                                              ة
                                          ن
                                                  ة ح ي
                            فم ك            م ــ فب ـ يلةت ـ ي ـ  ة ح لا   نا      لاةق     دو  ف   ب   تو ـ   ـ لا ــــ  ج ــــ  ن ـ    ة ة  ةف ــ ۛ ص ــ  ة ة  ةف ـــ ل ــ احم  verdi ve dilediği birçok
                                                                          لاط  ل
             Sadece avucuyla                           ۙ                                                şey öğretti.
          aldığı mikdar muaf
          olmak üzere,
                                                                                                      Eğer Allah bazı
                                                                                                     insanların şerrini
             Kim onun suyunu      ف  ةي  م  ة ل ن ــ ف ــ ف ـ ط ــ ةع ـ فم ـ  ه  ةمةو    ي  ــ يحن   م  س  ة  ةف   ه ـ ل ــ في ــ ۛ  ـ فن ــ   م   بر  ۛش ن  ةف ـ ةم ـ ف ـ ۛ   ب ــ ةن ــ ةه ـ ر  bazıları ile önlemeseydi
          tatmazsa o da benden                    ۛ                                    ۛ             dünyadaki nizam
          sayılacaktır.”                                                                                bozulurdu.
             Derken onların                                                  ة                          Lâkin Allah
                                                                             ح ي
                                                               ة
          pek azı hariç, varır    م ـ فن ــ  ه    او بر  ــ ۛش ـ  ةف   هد  ــ ةي ـ ي     ب   ىة  ف  ـ ةفر ــ   غ    ۛ فر  ـ ةت ــ  فغا   ن ـــ ةم لا   ي ا   م ــ ي ح ن ـ  ة  ةف ــ حن  ا ــ  ه  âlemlere büyük lütuf ve

          varmaz ondan içtiler.             ۛ                                                     inayet sahibidir. [KM,
                                                                                                      II Samuel 5,3. I
                                                                                                      Korintos.11,3]
             Talut ile yanındaki
          müminler ırmağı        ن        ة ح                     ة ة                       ة ح ي
                                                                                                      Allah insanları
          geçince              ــ  ن ـ او  ةما    ن  ـ ي ي ذ ــ ة  لاةو   ةو ــ  ه    ه ةز ةو ا ــ ةج     ۜ  ةق ـــ يل ـ ي ـ ى ل       م ـــ فن ـ  ه ــــ فم       ةف ـــ ل ــ احم  لا  irade sahibi olarak
                                                                                                   yaratmıştır ve böyle
             O vakit beri yanda
          kalanlar “Bugün bizim                                                                  yaratması sırf rahmet ve
          Câlut ve ordusuna karşı  يه  د و  ـــــ  ن ـ   ج ةو   تو   لاةج ــــــ  ب   ةمفو  ـــــ ةي ـــ  ف  ـــ ةن ـ لا ا  ة ل  ةة  ـ ةقا ـــــ  ة ة     ةق ـ لا ـ  ةم ـــ ةع ــ  ه  hikmettir. Fakat bu
                                                                          ط ل  او
          duracak takatimiz   ۜ              ـ ۛ                                       ۙ         iradeler serbest bırakılır
          yoktur” dediler.                                                                        da birbirleriyle ölçülü
                                                                                                     hale getirilmez ve
                                                                                                      hiçbir direnişle
             Ölümden sonra       ف                                                    ة              karşılaşmazlarsa,
                                                                                      لا ـ ي ي ذ ل ا
                                                              حن ا   ن و
          diriltilip Allah’ın   فنم  فم    ك     ن  ـ  او   ۙ  ح لا   ق  ة ل ــــــــ  م   م  ــــــ  ه ـــ ف  ة ل      ة  ــــ ظ ــــ حن ــ  ةي   ن ــــــ ة  ح ة  ةق ـ  çalışma zahmetine
          huzuruna çıkacaklarını                                                                     katlanmaz, önüne
          bilenler ise şöyle                                                                         geleni çiğnemeye
          dediler:                                                                                       çalışırlar.
                                                            ف
                                      ۜلا
                                                      ة
             “Nice küçük    ن             ةو        ح لا      ح ن       ن فذ  ا ــ  ب   ىةر  ــ ةئ ـــ  ىة ك ــــ يث ـــ ي ـ   ف  ت  ة  ة  ةق ــ يل ــ ي ــ ل ــ  ة    ةغ ـ ل ـ ةب ـــ ف   ف ـــ ةئ ــ  ة  Savunma ve karşı
          topluluklar vardır ki,                                                                   koyma olmayınca da
          Allah’ın izniyle, büyük                                                                   saldırı, yolların en
          cemaatlere galip                                                                          kısası ve doğru yol
          gelmiştir.                                                                             olmuş olur. O zaman da

                           اولاةق   يه  د و ن ـــ  ج ةو  تو    ـــ ةج ـ لا ـ ۛ   ل  او زر  ة ة  لةو ــ احم   ةب ـــ  ﴾٢٤٩﴿ ير ب اـ ةن  ي  ـ  ة ح صلا   ةم ــ ةع    insan adına bir şey
                                                             ة
             Doğrusu Allah                                                                         kalmaz, yeryüzünün
          sabredenlerle                                                                            nizamı bozulur. Ama
          beraberdir.” [KM,                                                                        Allah bu bozulmaya
          Hakimler 7,4-7]                                                   ة                      razı olmaz. Düzenin,
                                                                                       ل ا ة
                                                   ل ة
                             ةن ر ــ ا  ف  ــ   ص ـــ  فناةو  ا  ــ ةن ـ  ةم  اد ـــ فقا    ت  ـــ  حب ـ ف  ةثةو   اىر  ــ فب ــ  ۛص اةن  ــ ل ـــ في ـ  ةع   فغ ر  ففا ـــ اةنحبةر  kaldırması için, hayırlı
                                                                                                    bozukluğu ortadan

             Bakara /250 –                                                                       insanların, bozgunculuk
          Talut’un beraberindeki                                                                  çıkaranları defetmeleri
          müminler ise Câlut ile                                       ف                                 lâzımdır.
          ordusuna karşı çıkınca                                           ف         ف ةق ـ  ة
                                                ة
          dediler ki:        ن فذ  ا ـــ  ب   فم ــــــــ  ه  و م  ز  ةف ـــــــ ةه ــ  ﴾٢٥٠﴿ ةنير ي  ـــ  ك ـ  ف  ا  ـــــ لا  م فو  ـــــ لا  ىل  ةع ـــ  Bakara /252 – İşte
                                                              ۜ

                                                                                                  bunlar Allah’ın âyetleri
             “Ya Rabbenâ,                                                                          olup Biz sana onları
          üstümüze gürül gürül                                                                    dosdoğru bildiriyoruz.

                                                                           ة
                                        ن ف
                                                    ن
                                                                                            ن
          sabır yağdır,        ف ة      لا ــــــ  م ــ ل ـ ك    ح لا     ه ــــــــــ  ـ ي نت ا ةو    ۛ تول ا ـ ةج    د نو اةد   ل ــــــــــ ةت ــــــــــ ةق ةو ۙ  ح لا

                                                                                                         Sen elbette
             Ayaklarımıza                                                                                gönderilen
          sebat ver ve kâfir                                                        ذ                 resûllerdensin.
          topluluğa karşı bizi                                         ة
                            ن
                                                            ة
          muzaffer eyle!” [KM, I     ح لا     ع ــــ فف ةد   ل فو ـــ ة ة  ل ةو   ءاا  ــــ ۛش  ةي   ام ـــ ح   م    ه  ح  ـــــ ل ـــ ةم ـــ  ةع ةو ةمــ ةة  ـــ  ح ـــ ك ـــ  ف لاةو
          Samuel 17,32-54]                          ۜ
                            ة حن ك ــ ن ل ةو       ضفرلا      ت ةدس  ــ ةف ــ ۛ  ة ل  ض   ب   م  ةب ـــ فع ــــ ۛ ض ــ  ه ــ ف ــ ةب ــ فع ـ  ۛ س ا ة  لا ـ حن ـ
                                            ة ف
                              ن

                                                                                            ن
                            ن
                                                                       ة
                                      ن

                             ح لا    ت ا ـ    ةيا   ك ف ة  ــــــــ ل ـ   ت ﴾٢٥١﴿ ةني  ــ ي م ـ  ة لاةع ـــ ف لا  ىل ــــــ ةع  ل  ــــ ف ض ـــ  ةف وذ    ة ح لا


                           ﴾٢٥٢﴿ ةني  ـ يل ـ  ۛس ر  ف لا  ن  ــ  م ـ ة ـ  م ــ  ة ل  ك ــ ة ي ة  حنا ةو   ق  ف  ــ لا ـــ ةح ـ ح   ب   ك  ة ة  ـــ ل ـ في ــ  ةع  اةه ول  ةن ـــ فت ــ
                                                                  ۜ
                                         ف
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          040
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49