Page 95 - e mushaf TR pdf
P. 95

091
             Nisa /87 – Allah, o  Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  Oysa münâfıkları
                                                                                                    keşfetmek zor değildir:
          hak Mabuddur ki   4-Nisa Süresi                   Yaprak 06A  Cüz 05   Süre 04  Sayfa 091  Uhrevî hayır ile dünyevî
          kendisinden başka          Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  çıkarları çatıştığında âhireti
          hiçbir tanrı yoktur.                                                                   İslâmiyetleri ile menfaatleri
                                                                                                  bırakıp o çıkarı tercihleri,
                                                      ِ
                                                          ِ
             Kıyamet günü    91            ﴾٤﴿        ءاسنلا ةروس          ﴾٤﴿                   karşı karşıya gelince İslâma
                                                                                                     hizmet ve fedâkarlık
          hepinizi bir araya                             َ  ن و  َ و                               tarafında yer almamaları
          toplayacaktır. Bunda                                                                    kesin bir ölçüdür. Allah bu
          hiç şüphe yoktur.                                                                           ölçüyü kullanmayı
                                                                                                    hatırlatıp, münâfıklar
                                                             م                                      yüzünden müminlerin
                                                                                       ا
             Allah’tan daha             ة       ف        ن ي     ة      ة     ة ح ي  ن ي ة ن ل     birbirlerine düşmelerini
          doğru sözlü kim      يف ب ــ ۛ ـ ي ـ  ه  فيةر ل  ة  ـ  ق ـ ني ـ ةم ــ  لا مفوةي ىلا فم ك  حـنةعةمفجةيل    ةو ه    لا  ةه ـــــ لا ل   ح لا  menediyor.
          olabilir? {KM, II Samuel  ۜ                                     ۜ
          7,28; Mezmur 119,160.
          Yuhanna 17,17}                           م                                                 Nisa /89 –Ne çok
                                                                                                      isterler ki siz de
                                           ف
                                                                 ى
                                                                                        ل
                           نفيةتةئ ف   ةني ي ق فاةن ملا ي ف فم ك ة    ل اةمةف ﴾٨٧﴿۟اثي ي د ـــــ    ةح  ن      ح لا  ةن م  ق ةد ف صا فنةمةو  düşesiniz de böylece
                                                                                                    kendileri gibi küfre


            ب  ح ز                                                                                 kendileriyle beraber
                                                                      ف             ف             olasınız. Allah yolunda
                                                                                                     hicret etmedikçe
                            ة                  ف ل ة                                                   onlardan dost
                            ح ل
                                                                                       ل ن
                                                              ل
                           لۛضا فنةم او د   ــــ فه ــ    ةت نا نود  ير ــــ    ي  ــــــ  تا  او  بس   ام ــ ة ك ــ ۛ ـ   ب   فم هس ك ۛ  فرا   ح لاةو  edinmeyin.  Eğer
                                                               ۜ
                                                                                                   aldırmazlarsa o vakit
           ﴾٣﴿                    ذ                                                              nerede bulursanız onları
                                                                                                   yakalayın, öldürün ve
                                                                      ة
                                                             ة
                            ة
                                              ة
                                                                                                  sakın onlardan ne veli,
                           ن ور ف ك         ةـت فول اوحدةو ﴾٨٨﴿ ىلييبۛس    هل د   ةت نل  ن      ح لا   ةف ـ ف ـ ة ج  ل لض   ي ن  ۜ   ح لا   ةمةو ــ ف ــ ف  ن  ne yardımcı edinmeyin.


                                                                                                     Nisa /90 – Ancak
                                                                         م                  ف        sizinle aralarında
             Nisa /88 –                                                             ف              anlaşma bulunan bir
                                                                   ة
                              ن
                                   ا ل
                                                  ة
                                                              ا
                                                                                           ــ ة
                                                                                         م
                                                                                        ا
          Yaptıkları bunca cürüm   ىحتةح ءاةي لفوا فم هفن م اوذخحت  ةت ل ــ ة ــ    ةف ءاةو ـ ۛس  نو  نو ـ  ـ ةت ـ ك  ةف  اورةف ك ك  kavme sığınanlar veya
                                                            ى
                                  ة

          sebebiyle Allah                                                                          ne sizinle ne de kendi
          kendilerini başaşağı                                                                    kavimleriyle savaşmak
          getirdiği halde,                                                                           istemediklerinden
                                                              ة
                                                                  ف

                                                              ح
          durum bu kadar belli   ـ في ـ   ث  ةح  م ــ ف     ــ  ت ـ  هول  فقاةو م ـ ف   ه وذ    ةف ــ  خ ـ   افولةو ـ ةت ن  ا  ن ةف   ـ    ۜ  ح لا ليبس   ي ۛ    يف اور جاةه ي  göğüsleri daralarak size
                                                                                                      gelenler bundan
                                                                                         ي
          iken, ne diye                                                                                müstesnadır.
          münafıklar hakkında                                                                      Eğer Allah dileseydi,
          hüküm verirken kalkıp                                                                    bunları size musallat
          birbiriyle çekişen iki                                                                     eder ve bunlar da
          fırka haline           ة ة        ى       ة ح ى                 ة   ة                     sizinle savaşırlardı.
                                 ح ح ي ﴾٨٩﴿ ۙاريصةن لةو اي لةو

          geliyorsunuz?         ـ ي ي ذ ـ ةن  لالا  ي            ـ فن ــ  ه ـ  فم   م اوذخ  ـ حت ــ    ةت لةو  فم ه  ــ و م   تفدةجةو  O halde, onlar sizden
                                                                                                    uzak durur, sizinle
          Allah’ın saptırdığını siz                                                                 savaşmazlar ve size
          mi yola getirmek              م                            م                            barış teklif ederlerse, o
          istiyorsunuz? Her kimi                                                    ن ي ة          takdirde Allah onlara
                                              ةجفوا قاةث
                                                                           ة

                              ة
          Allah şaşırtırsa, artık   ف ترص ـ ةح فم ك  ـ ن ؤا ا ل    ي م م ه  ـ في ـ ةن ـ ف ـ ي ـ  ةبةو فم ك  ةـنفيب م فوةق ىلا نولص ةي ـ  saldırmak için size yol
          sen ona yol bulamazsın.                                                                 vermez. [8,61; 47,35]
          Münâfıkların içleri                                                                        Nisa /91 – Bir de
          dışlarından başka olduğu ve                          م                                         öyleleriyle
          farklı yerlerde farklı   ة                       ل                 ف ل
                           ءااش فو
          durumlar alabildikleri için,  ة ۛ  لةو ـ  ۜ  ـ    فم  هةم فو  ةق ــ    اول  ـــ ةق ـ  ت ا ــ   ي فوا  فم ك   ت اق ــ ة ــ  ول   ي نا    ه ــ  فم  ر و د   ص ـــ  karşılaşacaksınız ki
          onlar hakkında karar                                                                    onlar hem sizden, hem
          verecek kimseler ihtilaf                                                               de kendi kavimlerinden
          ederler. O münafıklarla                                                                  emin kalmak isterler.
          akrabalık, kabile birliği,       م                             م                           Bunlar ne zaman
                                                                                      ة
          ticari ortaklık, arkadaşlık      ة  ك                     ة   ك     ة     ة ح ة ن         fitneye çağırılsalar
                                                  ة
                                                           ۛ
          gibi bağlar da müminleri   فم كول تاةق ي فملةف فم    ول زةتفعا     ن اةف فم ك ولةتاةقلةف فم    فـيلةع  فم هطلۛسل  ح لا
          etkileyebiliyordu.                                                                       derhal ona dalarlar. O
                                                                                                    halde bunlar sizden
          Allah onlara Hz.                                                                        uzak durmaz, size barış
          Peygamber (a.s.m), İslâm                م                            م                  teklif etmezler, ellerini
          ve müslümanlarla iç içe           ة               ة ن ة       ة ة         ة ي    ف ل ةق ـ  sizden çekmezlerse
                                                                      ۙ
          olma imkânı verdiği, onlar   ﴾٩٠﴿ ىلييبۛس فم     ـ ل ـ في ـ ه ـ  ةع فم ك    ح لا   ل   لةعةج اةمةف ةم ـ ل ح سلا  م ك  ـ فـي لا افو  لاةو ـ
          da zahiren müslüman                                                                    onları nerede bulursanız
          göründükleri halde,                                                                      yakalayın, öldürün.
          birtakım hesaplarla,                                                                     İşte bunlara karşı size
          kalblerinden eski küfür ve                م                                              kesin bir izin ve yetki
          inkârlarına döndükleri için,   ة ح   ف             ف  ف ل ة             ن ة                   vermişizdir.
                                                              ة ـ  و ن

                                                                                          ة
                                                                         ي
                                  ۜ
          onlar hakkında “başaşağı,    ك ـ اةمل    فم هةم فوةق   او نةم أةيةو فم ك  ةم أي نا نو  ديري ةنير ي  ةخا ـ نو د جت  ۛس ـ  Bu âyette fitne: Şirk, küfür,
          tepetaklak olma” tabiri,                                                                 savaş veya bozgunculuk
          hallerini ifade edecek en                                                                olarak tefsir edilmiştir.
          mükemmel tabirdir.
                                                                                                     Bu son âyetlerde söz

          Bellidir ki Allah onları   ا  ف  م        ة ف                            ف   ة ي   ا      konusu edilen kâfirler,

          münafık olarak “başaşağı”   او قل يةو فم ك  ولزةت  ةي م ـــ ف ـ فع ـ  ل ن ا ــ ةف  اةه    يف ــ ي ــ   اوس  نك ـ    فرا   ة  ــ  ف ــ فت ـ ةن ـ  لا ىلااوحد ر  Medine dışında bulunan
          yaratmış değildir. Fakat                         ۛ                                     münafıklar olup şu üç gruba
          onlar, iman tarafında                                                                         ayrılmışlardır:
          olmaları için, bunca                                                                      1.Müşriklerle işbirliği
          kuvvetli sebepler varken,                                                    م            yapanlar. Bunlar imha
          irade ve tercihlerini hep                              ل      م ا     ة ة                     edileceklerdir.
                                                                                            ة ي
                                                                                     م


          inkâr tarafına kullanınca,   ـ في ـ   ث  ةح فم هولتفقاةو  فم هو ذ خ  ةف   ـــ  فم هةي  دفيا اوحف ك ةـيةو  ةم ـ ل ح سلا ك  فـيلا  2.Müslümanların
          bütün işleri güçleri,                                                                    kendileriyle saldırmazlık
          kazandıkları o yönde                                                                       anlaşması yaptıkları
          olunca, kendilerinin ısrarla                                                              toplumlara sığınanlar.
          istedikleri durum meydana                     م             م                            3.Gerek müslümanlarla
                                      ى ة ف
          gelmiş, varlığa koyduğu                                         ا                       gerekse kendi kavimleriyle
                                                   ة
                                ى
                                                                          ن
                                                            لاةنلةعةج فم
          kanuna göre de Allah   ﴾٩١﴿ ۟انييب م اناطل س فمهفيـلـةع فم ك ة ف  ك  ئللواةو  فمــ ه و مـ تـفف قــةث  savaşmak istemeyip tarafsız

          dalaletlerine izin vermiş ve                                          ۜ                  kalmayı tercih edenler.
          yaratmıştır.
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          091
   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100