Page 90 - e mushaf TR pdf
P. 90
086
Cüz 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
Nisa /52 – İşte Nisa /58 – Allah
onlar, Allah’ın 4-Nisa Süresi Yaprak 03B Cüz 05 Süre 04 Sayfa 086 size, emanetleri ehline
lânetlediği kimselerdir. Bu Cüz Yaprağa git 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04 vermenizi ve insanlar
Allah’ın lânetlediğini arasında
de yardım edip hükmettiğinizde adalete
ِ
ِ
kurtaracak kimse ﴾٤﴿ ءاسنلا ةروس ﴾٤﴿ 86 uygun tarzda hüküm
bulamazsın. ن و vermenizi emreder.
َ َ و Allah bununla, size ne
Nisa /53 – Yoksa de güzel öğüt veriyor!
onların mülk ve Şüphe yok ki Allah
hâkimiyetten nasipleri ة ا semî ve basîrdir
ح ة
ة
ى
mi var? Öyle olsaydı ۜاريصةن هل د ـ ة جةت ن ة ن ح لا ةف ــ ل ـ ف ف ةي ن ةمةو ــ ف ــ ل ــ ةع ـ ن ن ح لا ة ل ـــ ةع ــ ةن ــ ه ــ م ةني ي ذلا ك ئ للوا ــ ن (sözlerinizi de,
onlar insanlara bir ي ۜ hükümlerinizi de
kırıntı bile vermezlerdi! hakkıyla işitir, bütün
[7,100] yaptıklarınızı hakkıyla
Nisa /54 – Yoksa onlar görür).
ة ة
ة ى
Allah’ın lütfundan ى ـ ي ق ـ ي ـ ۙار ةن ۛ ساحنلا نو ــ ت فؤ ــ يل اذ ا ةف كل ف ف لا ـ م ـ ـ ةن م ب ي فما ل ـ ه ـ ةن فم ـ ص ـ ي ـ ل ة ﴾٥٢﴿
insanlara ihsan ettiği
nimetlere karşı haset mi ب ح ز
ediyorlar? Evet biz Âl-i
İbrâhime de kitap ve
ة ة
hikmet verdik, hem de ةف ه ةف ن ن ا ن ن ـ ل ـ ى ةم ـ نتاا ـ هي ـ م ح لا م ـــ ف ــ ف ض ـــ ل ــ ي ــ ةق ــ فد ةع ۛ ساحنلا نود ـ سفح فما ةي ـ ل ﴾٥٣﴿
büyük bir hâkimiyet ve ۛ
mülk verdik.
Nisa /55 – Onlardan ذ ﴾٢﴿
ى ف
ف
ف
ى
ن
ي
kimi ona inanmakta, ﴾٥٤﴿امي ي ظةع اكل م فم هاةنفيةتاةو ةةةم ك ـ ـ ح لاةو ۛ باةت ـ نك ـ لا ةمي ـ يهر ـ فبا لا ةتا ـ في ـ اةن ن ا ة ن
kimi de ondan halkı ن
engellemekte. İşte
böyle engelleyenin
hakkından, harıl harıl
yanan cehennem gelir. ة ى ة ة ن
ح ي ﴾٥٥﴿اري ي عۛس
نا ةمحنةهةج ب ىنفةكةو هفن حدص ۛ ةع ـ ـ فن ةم فم هفن مةو ه ب ي ةنةما فنةم فم هفن مةف Nisa /59 – Ey
ۜ
iman edenler! Allah’a
Nisa /56 – Âyetlerimizi itaat edin. Resûlüne ve
inkâr edenleri yarın sizden olan ülülemre de
cehenneme sokacağız. itaat edin. Eğer Allah’a
ة
ة
ف ة
ح
ن
ve âhirete iman
Derileri kızarıp اةنلدةب ح فم ه دول ج ف تةجضةن امل ك ۜاراةن ة ى ح فمهييلص ن ف ۛ ففوس ۛ اةن تاةيا ب اورةفةك ةني ي ذلا ediyorsanız, hakkında
yandıkça, yerine taze
deri yaratacağız, ta ki ihtilafa düştüğünüz
cezaları olan azabı iyice meseleyi Allah’a ve
resulüne arzediniz.
tatsınlar. ة Böyle yapmanız hem
ة
ة
ى
ح ي
ةغ ـ
ادول
﴾٥٦﴿ امييكةح ى ازيزةع ناةك ن ة ح لا نا ۛ باذ ـ ةع ـ ف لا او ـ قوذ ـ ةي ل اةهرفي ى ج ـ فم ه daha hayırlı, hem de
ة
ي
Şüphesiz ki Allah azîz ۜ netice bakımından daha
ve hakîmdir (üstün güzeldir. [16,43; 42,10] {KM,
kudret, tam hüküm ve Çıkış 18,13-26; Tesniye 17,8; I
hikmet sahibidir). ة Kırallar 3,16-28}
ة
ن
يرفج ةت ت ة ةج م ـ ن ـ فد خ ــ ل ـ ه ـ ف ـ احن ـ ۛس تاةحل ا ح صلا اولم ـ ةعةو اون ةما ــ ةني ي ذ ح لاةو ـ
Nisa /57 – Fakat iman ي Ülülemr kelimesi
edip güzel ve makbul geniş kapsamlıdır;
işler yapanları ise, müslümanların herhangi
ebedî kalmak üzere bir işinin başında olan her
içinden ırmaklar akan ل ا ة ى ل ا ة ف yöneticiye şamildir. Din
cennetlere جاةوفزا اةه ـــ ه ـ يف فم ـ ي ــ ل ۜاد ــــ ةبا اةه يف ـ ي ـ ةنيد ل ــ ي اةخ راةه ــــ فن لا اةه ةت ــــ فح ــ ت ــ م ـ فن alimleri, ülke yöneticileri,
yerleştireceğiz. Onların onların başında gelirler.
orada tertemiz eşleri
olacak. Hem onları م Hadis-i şerife göre:
nimetlerle sâyebân ف ل ف ن ة ى ة ة ة “Emrettiği şey günah
olmadığı sürece, bir
ة
edecek bir gölgeliğe اوحد ةؤ ـــ ت نا فم ك نا ة ح لا ةي ــ م أ ـ ر ح ي ﴾٥٧﴿ ىلييل ظ ـ حلظ ـ فد خ ـ ل ـ فم ه نةو ةرحه ط م ـ müslümanın, hoşlansın
yerleştireceğiz. [2,25] veya hoşlanmasın,
Sâyebân: Âyetin sonundaki yöneticinin emirlerine
“zıllen zalîlâ” koyu م ف itaat etmesi gerekir.”
gölgelik mânasına gelir. ف ل ة ل ا ن ي ة ف
ي
ۙ
Diğer birçok meal böyle او م ــ فح ــ ك ةت نا ساحنلا ـــ في ـ ةن ـ ك ـ فم ـ ت ـ ةب فم ةح اةذاةو ا فها ـــ ل ـ ةه ـ ىلا تا ـ ةناةملا Bir başka hadis: “Allah’a
karşılık vermiştir. Bu doğru isyanda (günah olan bir
olmakla birlikte, biz konuda) başkasına itaat
Elmalılı M. Hamdi Yazırın haramdır. İtaat ancak
mealini tercih ettik. O zıl م meşrû hususlardadır.”
kelimesinin mecazî ة ن ة ة ن ة ف
ى
ح ي ف
ي
anlamına dikkat ﴾٥٨﴿ اريصةب ى اعيمس ي ۛ ناةك ح ي ب فم ـ يه نا ة ح لا كـ ظعةي امع ن ح ة ح لا نا لد لا ب ـ ةع ـ Bir başka hadis: “Sizin
çekmektedir. Gerçekten zıl, ۜ ۜ başınızda doğru olduğu
Farsçada sâye ve gibi yanlışı da uygulayan
Türkçe’deki gölge yöneticiler olacaktır.
karşılıkları gibi mecazen
ة ف
ا ل
ة
geniş nimetler hakkında ة Böyle bir durumda kim
ح
kullanılmaktadır. “Zıllen ــــ ر فملا ي للواةو لو سةرلا او ع ـ ي ـ ن ل ة ح لا ي طاةو او ع ـ ي ـ ي طا او ةما ـ ن ـ ن ا ل لا ـ ي ي ذ ـ ةن ح ةهحيا ا اةي yanlış şeylerden nefret
zalîlâ” koyu gölge ki tam ederse sorumluluktan
daimî nimete işarettir. kurtulacaktır.” Bunun
Çünkü refah sahipleri üzerine ashabdan bazıları:
genellikle ferah gölgelerde م “Böyle yöneticilere karşı
yaşarlar. Nitekim dilimizde savaşmayacak mıyız?”
ة ي
ف
“sâyedâr olmak, sâyebân ك ـــ فن ـــ ت ـــ فم ف ي نا ــ ل و لاةو ـ سةر ن ح لا ىلا هوحدرةف ءيش ف ۛ ييف فم تفعةزاةنةت ن اةف فم كفـن م diye sorunca Hz.
olmak” “sâyesinde ح ۛ Peygamber (a.s.):
yaşamak” tabirleri, nimet “Namazı kıldıkları
ve saadet müddetçe, hayır!” diye
mefhumlarındandır. cevap vermiştir. (Müslim)
ل
ن ف
ة
﴾٥٩﴿ يوأـ ىل ي ف ــ ۛس ـ ةت ن ـ فحاةو ر ـــ في ـ ةخ ك ـ لنذ ر ــ خلا مفو ف لاةو ـ ةي ــ لا ب ة ن ت ــ م فؤ ــ ن ـ نو ح
۟
ۜ
Önceki Sayfa Önceki Cüz Yaprak Sayfa Sonraki Cüz Yaprak Sayfa Sonraki Sayfa
Sayfa Başı index Alfabetik
086

