Page 89 - e mushaf TR pdf
P. 89

085
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
             Nisa /45 – Allah                                                                          Ashab-ı sebt:
          düşmanlarınızı pek iyi   4-Nisa Süresi            Yaprak 03A  Cüz 05   Süre 04  Sayfa 085  Allah, Yahudilerin
          bilir. İşlerinizi üstlenen   Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  cumartesi günü balık
          bir veli olarak da, bir                                                                       avlamalarını
          yardımcı olarak da                                                                     yasaklamıştı. Bu yasağı
          elbette Allah yeter!                        ِ   ِ                                          dinlemeyen Eyle
                             85            ﴾٤﴿        ءاسنلا ةروس          ﴾٤﴿                         ahalisini Allah
                                                          ن و
             Nisa /46 –                                  َ     َ و                                   cezalandırmıştı.
          Yahudilerden bir kısmı,
          bazı sözleri aslî          ف                      ف     م                                    Nisa /48 – Şu
          şeklinden ve      ن             ى ح     ن                      ا   ة     ة   ل ن          muhakkak ki Allah
          mânasından saptırır,    لا ب   ىف    ك ــ ن   ح   ىف    ك ـــ ن    ب ـ   ح لا      ل ةو ـــ اي ۗ  ةو   ةو  فم ك   ئ اد     ــــ ل ــ  م  ب  ـ فعا ـــ ة ــ  فعا   ح لاةو  Kendisine şirk
                                                                ۜ
          mesela: “İşittik” (ama                                                                  koşulmasını affetmez,
          isyan ettik), “işit” (hay                                                                ama bunun altındaki
          işitmez olası!), ve râina            ف                                                  diğer günahları dilediği
          derler.                                ف ة                       ة ح                   kimse hakkında effeder.
                                                                                       ى
                            يه عضاةو ـ ةم  فنةع ةم ل  ـ ك ـ ـ  لا نو ــ  فرةح ــ  ي  اودا ـ ةه ةنيذ  لا ن ﴾٤٥﴿ اريص ةن ـ

                                                                                 م ـ ة ــ ي
                                                         ح
                                                                                           ي

             Bu sözleri,                                                                             Kim Allah’a ortak
          ağızlarını eğip bükerek                                                                 icad ederse müthiş bir
          güya vaziyeti                                                                           iftira etmiş, çok büyük
          kurtarmak ve dinle alay  ى ح ة                                                 ة         bir günah işlemiştir.
                                                ة
          etmek için söylerler.   ايل اةن عاةرةو  ع  ــ ف س ـ ةم ـ   م رفي ـ ةغ  فع  ـ ةم ـ  ف ساةو  اةن  ــ ۛ ص ــ في ـ  ةعةو اةن  ۛس ـ  م ـ فع ـ  ةي ةو ـ لو ق ـ نو
                                                                                                         Nisa /49 –
             Halbuki onlar                                                                          Baksana o kendini
          sadece “İşittik ve itaat                                                                  temize çıkaranlara!
          ettik”, “İşit!” unzurnâ   ل ة            ةق  م ه  ة ل ة         ى   ة            ة ف         Onların temiz

          (bizi de gözet),   اةنفعط   اةو  اةن  ـ  م ـ فع ــ  ۛس  اولا     ـ ا فو حن ـ ف ـ  لةو  ن يح ـ    ي دلا ي ف ان  طةو ـ فع ـ         ب ــ ا   سل ـ ةن ـ فمه ت  olduklarını iddia
          deselerdi kendileri için                              ۜ                                etmeleri neye yarar ki?
          elbet daha hayırlı ve
          daha dürüst bir iş                                           ف                                Ancak Allah
          olurdu.                ة       ن                          ة    ة
                                                  ل
                                     ن ف
                                                          ل ار
                             م هةنةعل ن ك ـ لةو   ةم ةو ـ فق اةو  م  ـــ  ه ـ ف  ة ى  ـــ في ــ  ةخ  نا  ـ ك ـ  ل اةنر  فناةو ـ ظ ـ  ــ فعةم  ف س اةو  dilediğini temize çıkarır
                                                                             ف
                                            ۙ
                                                                                                    ve onlara kıl kadar
             Fakat Allah,                                                                        olsun haksızlık edilmez.
          inkârları yüzünden
          onları rahmetinden                                                         م                Nisa /50 – Bak
                                                          ة
          kovdu. Artık onlar pek   ة ح  ا   ل          ةق لا  ة ح ي      ةف  م     فف ـــ  ك  ن     nasıl da Allah adına

          az iman ederler. [2,   ـ ي ي ذ ـ ةن  لااةه  ةي ـ حيا ا ــ  ﴾٤٦﴿ ىل  ــ ييل ــ     ن و ن  ــ ف ــ ة ل  ي  ـ  م فؤ ـ   ه ر   ب     ح لا  yalan uydurup Ona
          75.104; 3,78]
                                                                                                  iftira ediyorlar! Bu da,
                                                                                                   onlara belli bir günah
             Onlar parantez            م                                                          olarak fazlasıyla yeter!
                                                              ف
                                                                           ن
                                                   ى ح
          içindeki sözleri   لفبةق  فن م فم ك  ـ ةع  ةم  ام ـ ة   ل اق  د ۛ ص م  اةنل ةزةن اةم ب او ن ما  با  ف لا ـ نك ـ ةت ـ ۛ   ت نوا ـ او     [3,24; 2,111; 2,134]
          içlerinden veya ancak                                 ح
          yanındaki arkadaşı                                                                             Nisa /51 –
          işitecek şekilde sessizce                                                               Baksana o kendilerine
          söylüyorlardı.      ف                         ا                                            kitaptan bir nasip
          Müminlerin “raina:           ف      ا ل    ل ن        ة      ى               ف    ف ل
          bizi gözet, bize himmet  اةم    ك  ـ ل ــ ةع ـ ةن ـ فم ه  ةن فوا ا ـ       ةبفد ـ ةهرا  ا ىل  ـ ةع ا ــ  ةه حد ر   ج و ـ ه و ـ ةف ا ـ ةن ــ  ــ ط ــ  م ــ ۛ س  ةن نا  verilenlere!

          et” sözlerini de bahane
          ederek ağızlarını eğip                                                                    Putlara, kâhinlere,
          bükerek, İbrânice’de                                  ف                                   şeytanlara, ne kadar
          hakaret ifade eden   ن  ة ح ي  ى          ن      ل ة            ة               ة ل  ة ا  batıl varsa hepsine iman
          benzer bir lafza   ة ح لا   نا﴾٤٧﴿ لو           ـــــ ر     ح لا   ةم ــ فف ــ  ع ـ  فما نا    ك ـ  ةو   ت  ـ ح س ـ فب ـ    لا  ۛ باةح ــ    ف صا احنةع  ل ــ  ediyorlar ve yetmezmiş
          dönüştürüyorlardı.                                          ۜ                                     gibi,
             Nisa /47 – Ey                                                                             Bir de kalkıp
                                                          ة
                                                     ة
                                                                           ة
                                                                                   ف ل
                            ف
          kendilerine daha önce   كرفش ي فنةمةو ءاا  ـ ۛش ةي فنةم ل ك لنذ نود اةم ر ففغيةو يه ب كرفشي نا  ةي ـ فغ ـ ر ف ل ة  kâfirler hakkında

                                                                     ة

          kitap verilen Ehl-i           ۛ                                    ة                             “Onlar,
          kitap! Yanınızdaki                                                                      müslümanlardan daha
          kitapları tasdik etmek                                                                      doğru yoldadır”
          üzere indirdiğimiz bu                                                                          diyorlar!
          kitaba da iman edin.         ة          ة ح  ة ي  ة ل           ى
                                                                                           ن ة
                                                                                 ا ي
                                لةب ۜ    فم هۛس ففنا   نوكز ي   ح ل  ةنيذلا   ي    ىلا ة    رةت فملا ﴾٤٨﴿ ى اميظةع   ي  امفثا   ىرةتففا       دقةف   ح لا ب
                                                                                 ن
                                           ة
             İman edin:
          enseleriniz nasıl
          dümdüz ise
                                                              ة
                                                                   ة ف
                                 ة ة
                                                                                            ن
          bazılarınızın yüzlerini   ىلةع نورةتفةي   ف  ۛ ففيةك رظفنا ﴾٤٩﴿ ىلييتةف نو ملظ ي  ة  ءاا  ييكز ي    ح لا

                                                                                      ح
                                                                            لةو
          bir darbe ile gözden,                 ف                           ۛشةي نةم   ف  ة
          ağızdan, azalardan
          ederek dümdüz hale
          getirmeden, veya                                                  ف         ف
          Ashab-ı sebte                ة ح  ة ي    ة ل   ى      ى   ي                       ن ف
                                                   لا ــ ف ـ لار ـ ى لا ـ ي
          yaptığımız gibi lânet   ـ او  تنوا  ةنيذ     ة  ةت م ﴾٥٠﴿ ييبـ ۟ان  ـ  م ام  ـ فثا ايه ـ   ب ىف    ك ـ ن  ةو ب    ح لا   لا ـ ك ـ  ذ   ۛ
          etmeden! Allah’ın emri                                                 ۜ
          mutlaka yerine gelir.
          [2,65; 7,163] {KM,
          Çıkış 31,14; Sayılar               ة
                            ة
                                             ح
                                                               ة
                                                                                       ى
                                                                                      م ــ ة ـ  ك ــ
          15,32-36         ن ولو ق ـ ةيةو  تو ـ     غاطلاةو  ت  ف     ب ـ ا    جل ــ فب ــ     نو ن م فؤ ي   باةت  ف لا ن ابيص  ةن ــ
                                                                                           ي

                                                                                  ف
                                                                      ا
                                              ن
                                                                 ل ن
                           ﴾٥١﴿ يـ ىل  ـ يب ـ  ۛس او  ــ  ن ـ  ةما ةنيذ ة ح لا ن ــ ة ـ ي   م ىد ــ فها   ءل ل ؤ ـــ ا ة  نه  اورةف ك  ة ح   ل ـ ي ي ذل ـ   ةن

                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          085
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94