Page 99 - e mushaf TR pdf
P. 99

095
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
             Nisa /106 –                                                                                  Bu olay,
          Allah’tan af dile.   4-Nisa Süresi                Yaprak 08A  Cüz 05   Süre 04  Sayfa 095  Peygamberin risâletinin
          Çünkü Allah gafurdur,      Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  gerçekliğine ve
          rahimdir (affı ve                                                                              Kur’ân’ın
          merhameti boldur).                                                                      evrenselliğine, tarafsız
                                                      ِ
                                                          ِ
                  Nisa /107 – Ve   95      ﴾٤﴿        ءاسنلا ةروس          ﴾٤﴿                       ve Allah katından
          kendi öz canlarına                             َ  ن و  َ و                                olduğuna parlak bir
          hıyanet edenleri                                                                        delildir. Kur’ân “Biz”
          savunma. Çünkü Allah,                                                                        den olan koca
          hainlikte ve                                              ف                              müslüman bir kabile
          günahkârlıkta çok aşırı                                          ة                      aleyhine, bir Yahudinin
                            ف
                                                                 ة
                                     ة
                                                        ى
                                              ى
                                                                                ن ي
          olanları asla sevmez.   ل داةج ـــ  ت ل ةو﴾١٠٦﴿ ـــام  ـ ي  ي حةر  ارو ف ـــ ةغ  نا  ةلا  ح ن     نا    ح    ك ـ  ة ح لا  ـ فغةت ـ  ف ـ  ر  ف ساةو  haklılığını ilan
                                             ۛ
                   Nisa /108 –                                                 ۜ                   etmekten çekinmez.
          İnsanlardan gizlemeye
          çalışırlar da, Allah’tan                                                                   Nisa /110 – Kim
          gizlemeyi düşünmezler.  ف                                                                  kötülük eder veya
                                                     ة
                                                 ن ة
                            ة    ن          ـ  ح ـ ح ب   ةم ــــ ف ك ـ نا   ي ل  ة ح لا   نا    فنا  ـــ  ة ل  ف ــ ۛس ـ  ه ــ فم   نات ــ نو  ة  ـــ فخ ــــ  ةي ةنيذ  ة ح لا ــ ي ن  ةع ـــ  günah işleyerek nefsine
                                                     ح ي
             Halbuki onlar                              ۜ                                           zulmeder de sonra
          Allah’ın razı                                                                             Allah’tan af dilerse,
          olmayacağı tezviratı                                                                    Allah’ı gafur ve rahim
          planlarken O hep                                                                        (affı ve merhameti bol)
                                                 ة
                                                               ة
                                   ة
                                                       ة
                                                                                ى
                                                                          ةي ــ ف ـ فخ ـ
          onların yanında idi.   ن      ح لا  ةن م  نو ففخ  ـ ف س ـ ةت ـ  ةي لةو ساحن    لا ـ  ةن م نو ف  ةتس ﴾١٠٧﴿ يـ ۛام  ل  ة ى  ةخ ـ ناحو ـ يثا ا ـ  bulur.
          Zaten Allah, onların
          yaptıkları ve                                                                              Nisa /111 – Kim
          yapacakları her şeyi                                                                     günah kazanırsa, onu
          ilim ve kudretiyle ihata   ف                                                              sırf kendi aleyhine
          etmiştir.         ن ة              ف                ة    ة           ي
                             ح لا كـنا    ةو  لفو  لا ن ــ ة ـــ ةق ــ     م ى ن ضر ــــ ةي ل اةم  ن وت  ـ ةب ــ  حي ــ   ي  فذا  م  ـ ةع ـ  ه ـ ف   هةو ـ ةم  ةو  kazanır. Allah her işi

                                                         ف
                                       ۜ
                                                                                                     hüküm ve hikmet
             Nisa /109 – Haydi                                                                      hakkıyla bilir, tam
          diyelim, siz bu dünya                                                                          sahibidir.
          hayatı bakımından                            ا ا
                                                       ة
                                               ف
                                 ف
                                                                                  ة
                                                                         ى
                                                                ل ا
          onları savundunuz, peki   ةونيةحلا ي ف فم هفنةع فم تلةداةج   ءلل ؤنه م  ـ  ت ــ ف  فنا اةه﴾١٠٨﴿اطـي ي ح م نولةمفعةي اةم ب  Nisa /112 – Kim
          yarın kıyamet günü kim                                                                  bir hata (küçük günah)
          Allah’a karşı onları                                                                   veya büyük günah işler,
          savunacak? Yahut kim                                                                    sonra onu masum olan
          onların vekili olacak?   م                                                               birinin üstüne atarsa,
                             نو ـــ ك   ةم ـ ةـي فن   فما  ة  ــ  ق ـ ني ــ ةم ــ  ف لا  ةمفو  ةع ـــ فن ــ  ه ــ  فم ةي ــ   ة ح لا  ل  د اةج     ي ـ  فنةمةف فنحدلاـاةي     bir iftira ve pek kesin
                                           ل
                                                                           ن
             Benî Zafer                                                                             bir vebal yüklenmiş
          kabilesinden Tu’me,                                                                               olur.
          komşusu Katade’nin
          zırhını çalmış, bir un                                                                     Nisa /113 – Eğer
                                                 ل ى
                                                         س ل
          dağarcığının içinde   ة  ـــ حم   ف  ـ ظ ـ  ل ــ ةن فم ــ فف ـ ۛس ـ  ث   ه  ةي فوا   اءو ـ ا ف  ةمةو ـ ةي فن ـ فع ـ ةم ـ  ﴾١٠٩﴿ ىلي ــ  ة  ةع ـ ل ـ هفي ــ فم   يك ةو   senin üzerinde Allah’ın
          götürüp Zeyd adlı bir                                                                       lütfu ve rahmeti
          Yahudinin evine                                                                        olmasaydı, onlardan bir
          bırakmış. Katade                                                                            zümre seni bile,
          Tu’me’den                    ذ                                                           hükümde şaşırtmaya
                                                       ى
                                                              ى
                                ي
          şüphelendiğini   ى  ــ ام  فثا  ف بس ك ةـي ن  ﴾١١٠﴿امي ي حةرارو فةغ   ن    ة ح لا  ن    ةلا  ةي ــ ف س ــ فغةت ـ  ف ـ ر ح ةي  ـ  د ج  yeltenmişlerdi.
          söylemiş. O ise,                     ةمةو ــ ف
          bilmediğine yemin
          etmiş, evi de aranmış,                                                                     Fakat onlar yalnız
          zırh bulunamamış.                             ف                       ذ                    kendi kendilerini
          Sonra un izinin       ى       ى           ة ن                ن                  ة        şaşırtırlar, sana hiçbir

          Katade’nin evinden   ﴾١١١﴿ امييكةح امي  ةع ـ يل ـ     ح لا  نا        ةن ــ فف ـ س ـ   يه ةو ك ـــ   ىل  ةع ـ     ه بس ك ةـي    ام  ةف ــ حن  ا ــ ة  zarar veremezler.
          Zeyd’in evine gittiği                             ۜ
          tesbit edilmiş. Zırh                                                                           Nasıl zarar
          Zeyd’de çıkınca, bunu                                                 ذ                   verebilirler ki Allah
          Tu’me’nin bıraktığını                                     ي
                                                  ى
                                             ة
          söylemiş. Delil Zeyd’in ى اـي ار ةب   ه ــ ي ـ   ب مر ــ ةي   حم ــ  ث   ام ـــ فثا  فو ا   ىة  ةخ ـــ ـط ـــ ي ــ ةـ ــ       ف بس ك ةـي ــــــ فن  ةمةو  Sana kitap ve hikmeti
                                                       ي ل

                                        ف
          aleyhinde. Bazı      ي                                                                    indirmekte ve sana
                                                                                                       bilmediklerini
          Yahudiler Zeyd’in                                                                            öğretmektedir.
          lehinde şahitlik edip                                                                     Gerçekten Allah’ın
          suçsuz olduğunu                                                                         senin üzerindeki lütfu
                                                                               ة
                                                     ى
                                                                 ي ى
                                                             ى
          söylemişler.       ح لا    ن  ـــ ف ض ـــ  ل  ةف ل فو  ة ة  لةو ــ  ﴾١١٢﴿ ـ ۟اني  ـ يب   م   ام ـ فثا ةو ا  ـ فه ـــ ةت ـ ن ا ـ   ب  ل  ـــ ةت ــ ةم ـ  فحا د  ةف ـ ةق ـ    pek büyüktür. [42,52-
                                                                                                         53; 28,86]
             Benî Zafer konuyu
          bir aile haysiyeti
          şeklinde ele alarak   ة ح     ف ل                ا ة         ة ة             ة   ة
          Tu’me’ye iftira   ۜك ول     ـــ ض ـ   ي    ن ا   م  ــ فن ـ  ه ـ ف   م     ة  ـ ةف ــ   ئ اط   ت  ـ ةم ـ  ت ـ ل   ه ــ ةه ـ حم ــ ف  فحةر ةو ك  ةع ـ ل ــ في ــ
          edildiğini, hırsızın Zeyd
          olduğunu, zaten
          delillerin de bunu
          gösterdiğini öne sürerek                                         ا ة
                                                                           ح ي ل  ف ـــ ۛس ــــ
          davayı Hz. Peygamber    ءي  ۛش ــ ف     ن   م  ــ ف  ة  ـ  ك ةن و  ر  ةم ةو ـ ةي  ا ـ   ض ـ    فم ه  فنا ـــ   لا  ن و ح ة      ي ـ ــ ــ ض ـ ل ـ  اةمةو
                                                ح
          (a.s.)a götürdüler. Hz.   ۜ
          Peygamber Tu’me’nin
          yeminine, Benî Zafer                 ذ
          gibi müslüman bir       ة
                                                      ف
                                                                                      ة
                                                                                  ن
                                                                                            ل
          kabile mensuplarının   ة  ح  ـــ ل ـــ ةم ــ ك  ةع ةو   ةة  ـــــ  ح ــ ك ـــ ةم ــ  لا ةو    ۛ ب اةت  ـــ نك ــ  ف لا  كفي ة ة  ةع   ــ ل ـ    ح لا لز ــــــ فناةو
          tezkiyelerine ve zahiri                                                      ة
          delillere bakarak
          Tu’me’nin suçsuz
          olduğuna temayül eder                                   ف               م
                                                         ن
                                                               ة
          gibi oldu. Fakat tam   ﴾١١٣﴿ امي ي ظ ــ ةع ك  ة ة    لا  لض ــــ ف   ح ةع ـ ل ـ في ــ  ةف   نا    ك ـ  ةو    مل ة  ــــ فع ـ  ةت  فن ك  ةت  م ة ل اةم ـ ف ــ
                                ى
          hüküm vereceği sırada                                        ۜ
          105-115. âyetler
          vahyedildi.
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          095
   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104