Page 74 - e mushaf TR pdf
P. 74
070
Cüz 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
Ali imran /158 – Ali imran /161 –
Sizler ölseniz de, 3-Ali imran Süresi Yaprak 05B Cüz 03 Süre 03 Sayfa 070 Emanete hıyanet etmek,
öldürülseniz de, Bu Cüz Yaprağa git 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04 bir peygamberin
sonunda Allah’ın yapacağı bir iş değildir.
huzurunda
toplanacaksınız. ِ ِ
﴾٣﴿ نرمع لا ةروس ﴾٣﴿ 70 Her kim hıyanet
َ
ى و
Ali imran /159 – ى ع َ و edip de ganimetten
veya kamuya ait
İnsanlara yumuşak hasılattan bir şey aşırır,
davranman da Allah’ın bunu da gizlerse,
merhametinin eseridir. ة ة ة ف ة kıyamet gününe o
ــ ةم ـ ة م ـ ةن فحةرام ةف ـ ب ـ ة ﴾١٥٨﴿نور ت ــ فح ـ ۛش ـ ن ح لا ىل ل م ـ ت ـ ل ـ ت ـ ف ق فوا ل م ن لةو ـ ئ ـ ف ـ حت ـ فم vebâlini aldığı şeyler,
Eğer katı yürekli, boynuna asılı olarak
kaba biri olsaydın, gelir.
insanlar senin م
ى
ح
etrafından ة ف ة ف ةق ـ ل ـ ةغ اظ ةف ت ة ة ن Sonra her kişiye
kazandığı şeylerin
ۛ
dağılıverirlerdi. ـ ةف ـ ح ض ـ او م ــ فن فنل ب لا ـ ــ يل ـ ظي ــ فو ك ــ فن ـــ ۛ ــ لةو م ل ــ فن ـ ۛ ت ل ـ ه ــ ف ح لا mükâfat veya cezası
eksiksiz ödenir
Öyleyse onların Ve onlar asla haksızlığa
kusurlarını affet, onlar uğratılmazlar.
ة ف
ة
için mağfiret dile, اةذ اةف رفملا ي ف ـ فم هفرو اۛشةو م ة لرف ـ ةت ـ فغ ـ ـ ه ـ ف ف ساةو م ةع ف ةف ـ فعا ـ ـ فن ـ ه ـ ف ك ل فو ةح ـ Ali imran /162 –
ف
Ve işleri onlarla ۛ Allah’ın rıza yolunu
müşavere et. tutmuş, o yolda koşan
kimse, hiç Allah’ın
ف ة
ة
ن
ف
ح
ن ح ي
ف ي
ۜ نا
ة
ة
ف
Bir kere de م كر صفني نا ﴾١٦٠﴿ ةنييل كةوةت ملا ح ب ح ي ة ح لا ة لا ح يلةع لحكةوةتةف ۛ تفم زةع hışmına uğrayan ve son
durağı cehennem olan
azmettin mi, yalnız kimse gibi olur mu?
Allah’a tevekkül et.
Allah muhakkak ki Ne kötü bir yerdir o
Kendisine dayanıp م ة ح م ف ف ي م ة ن cehennem! [13,19;
ل
güvenenleri sever. فم ك ر صفنةي ي ي ذلا اةذ ن ـ ةم ـ ف ةف فم ك لذفخ ـ ةي ناةو فم ك ۛ بلاغ ة ةف ـ ة ل ح ل ا 28,61]
ۛ
[9,128] Ali imran /163 – Rıza
yolunu tutanlar Allah’ın
Bu âyet istişarenin ف huzurunda derece
ne derece önemli ة ة ف ة ف ن ةف ــ ل ـــ ةي ـــ ةت ـــ حكةو ــ ة derecedirler. Allah
olduğunu gösterir. ك ـ نا اةمةو ﴾١٦٠﴿ نو ـــ م ـ مفؤ ـــ ن ـ لا ل ىل ح لا ةع ـــ ةب ن م ــــ ف ـ فع ــ د ةو يه insanların yaptığı
Şöyle ki: Düşman ۜ herşeyi görür.
saldırısı karşısında Hz.
Peygamber (a.s.) savaş Ali imran /164 –
stratejisi konusunda ن ة ف ة ح ف ف ة ح ف ل Gerçekten Allah, kendi
ة
ashabını toplayıp ىحف ةو ـ ت حم ث ةةمني قلا ةمفو ـ ةي لةغ اةم ب تأي لل ةم ةو ـ ةي فن ـ فغ ـ ـ غ ـ ۜ ل ةي نا ـ ح ي ل ـ ةن ـ ب içlerinden birini, onlara
ۛ
danıştı. Şahsî fikrine âyetlerini okuması,
göre, şehir dışına
çıkmak yerine ف م
Medinede kalarak Onları her türlü
ة
ة
ة
savunma savaşı ناةو ف ضر ةعةب ـ ة حتا ن ةفا ـ ةم ـ ل ﴾١٦١﴿نو م ف ة ـ ظ ـ ل ـ يل م هةو ـ ف ف تةبس ـ ا ك ۛ ةم سف ةن ل ـ ف ح ك ــ kötülüklerden
yapılmalıydı. Karşı arındırması,
görüş taraftarları fazla
olunca onların fikrine ف Kendilerine kitap
uyup Uhuda çıktı. ف ve hikmeti öğretmesi
ة
ف
ن
Savaş neticesinde ﴾١٦٢﴿ ريصةملا ۛ سفئ بةو محنةه ةج هيوأ ةمةو ـ ن ن ح لا ـ ةن م طةخ ا ك ةم ـ ةب فن ـ بءا ـ ۛس ـ ح لا için resul yapmakla,
ـ
bunun iyi sonuç ي ۜ ة
vermediği anlaşıldı.
Buna rağmen hemen bu müminlere büyük
savaş akabinde gelen bir lütuf ve inâyette
ة
ن
ن
bu âyet istişareyi ة ة ل ـ ةق ـ ةم فد ـ حن ﴾١٦٣﴿ ۟نول ةب ـ ص ـ ي ـ ر ب ـ اةم ةي ـ فع ـ ةم ــ ح لا لا ح ةو ع ـــ ةدفن تاةجةر ه ــ فم د bulunmuştur.
ۜ
emrediyor. Demek ki ي ـ
danışmada büyük bir Halbuki daha önce
hayır ve bereket vardır. onlar besbelli bir
sapıklık içinde idiler.
ى
ل
ن
ي
Ali imran /160 – فنا ن ـ ف ـ ف ـ س ـ ه ـ ةي فم ـ فت ـ اول م لو سةر م ةب فذا نين ة ف ةع ـ ىل ح لا [2,129.151; 16,72; 41,6;
Eğer Allah size yardım ـ ةع ـ ۛ ث يف ـ ي ــ ه ـ ف ملا ـ م فؤ ـ ة ي 25,20; 12, 109]
ederse, size üstün
gelecek hiç kimse Ali imran /165 –
olamaz. ذ Hal böyle iken,
ۛ ـــ ح ـ ك ــ ةم ـ ةة ف لاةو ـ نك ــ ةت ـ ۛ با ف لا م ح ــ ةع ـ ل ــ م ـ ه ـ ي ةو م ح ة ــ يكز ــ ي ــ ه ـ ف ي ةو ه ةيا ـ تا ــ ي ن ة ةع ـ ل ـ في ـ فمه düşmanlarınızın başına
iki mislini getirdiğiniz
Şayet o sizi
yardımsız bırakırsa, bir bela sizin başınıza
artık O’ndan sonra kim gelince: “Bu nereden
geldi?” mi diyorsunuz?
size yardım edebilir ki? م ف De ki: “Bu felaket sizin
ا
ل
ف ي
فم ك ـ فـت ةباۛصا ام ة ل ة لةوا ـ ح ﴾١٦٤﴿ يـن م ـ يب ـ لل ۛض ــ ة ة ــ فن ةق ـ فب ـ ل ل ـ ي ف ـ ي م او نا ك ـ ناةو yüzünüzdendir”
Öyleyse müminler Muhakkak ki Allah her
yalnız Allah’a şeye kadirdir.
güvenmelidirler.
ن ل
ة
ف ـــ ل ق اذ ـ نه ى ـ حن ا م ف ـ ل ـ ت ـ ف ق ا ة ــ فث ـ ل ــ في ــ ةه ـ م م ــ فب ــ ت ـــ ف ۛص ا د ة ص ـــ ي ــــ ةب ــ ي م ــــ Uhud’da müslümanlar
ل
ةق ــ ف
yetmiş şehit verdiler.
ۜ
ۙ
Oysa Bedir’de
müşrikler 70 ölü, 70 de
esir vermişlerdi.
م م Böylece onların kaybı,
ة
ن
ح
ح ي
﴾١٦٥﴿ ــــــر يد ــــــ ي ةق ءي ـــ ف ۛش ل ك ـــ ىل ن ةع ـــ ة ح لا نا فم ك س ففنا ل دفن ع فن م ةو ه müslümanlarınkinin iki
ۜ
misli olmuştu.
Önceki Sayfa Önceki Cüz Yaprak Sayfa Sonraki Cüz Yaprak Sayfa Sonraki Sayfa
Sayfa Başı index Alfabetik
070

