Page 7 - e mushaf TR pdf
P. 7

003
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
          Bakara /17 – Bunların                                                                       Bakara /22 – O
          hali, o kimsenin haline   2-Bakara Süresi         Yaprak 02A  Cüz 01   Süre 02  Sayfa 003  rabbinize ki yeryüzünü
          benzer ki aydınlanmak      Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  size bir döşek, göğü de
          için bir ateş yakar. Ateş                                                                  bir kubbe yaptı.
          çevresini aydınlatır
                                                      ِ
          aydınlatmaz Allah   3            ﴾٢﴿        ةرقبعلا ةروس         ﴾٢﴿                        Gökten yağmur
          onların gözlerinin                             َ   و  َ و                                 indirip, onunla size
          nurunu giderir ve                             َ َ                                          rızık olarak çeşitli
          karanlıklar içinde                                                                        mahsuller çıkardı.
          bırakır, onlar da
          göremez olurlar. [63,3]                        ا                     ة

                                                                               ح
                                                       ل ة ة
                                        ة
                            ن
                                                                 ة
                             ح لا ۛ بةه ةذ هلفوةحاةم  ف تءااضا احملةف  اىران ةدةقفوت ف سا ي ذلا لةثةمةك فم هلةثةم  Öyleyse siz

                                                                      ة
                                                  ة ۛ
                                                              ۛ
          Bakara /18 – Sağır,                                                                     gerçeği bilip dururken
                                                                                                    sakın Rabbinize eş
          dilsiz ve kördürler                                                                            koşmayın.
          onlar, Onun için hakka                                                                          Atmosfer tabakası,
          dönmezler. [22,46]                    ة           ة                                       portakalın kabuğunun

                              يفم ع  مفك ـب حم ص﴾١٧﴿نور       ـ فب ـ ص ـ   ي ل    تام ـ ة  لظ ي  ـ يف فم ـ   هةكرتةو    ر و ن   ب ــ  portakalı sarması gibi
                                                                                 ة
                                                                                          فم ه
                                                                                ة
          Bakara /19 – Yahut                                                                      dünyayı çevrelemektedir.
          onların durumu gökten
          sağnak halinde boşanan                                                                       Bu âyette İ’caz
          ve içinde yoğun                       ة ا                  ل     ة          ة           delillerinden bir cüz vardır.

          karanlıklar, gök     ت امل ـ ة  ظ  ه  ـ ي ـ  يف   ءام  لا ن ــ ة ـ ح س ـ ة   م ب  ــ ۛ ص ـ  حي ــ  ةك فوا﴾١٨﴿ ۙنو ع ـ  ف  ـ  جر ةي ل  م  ةف ــ  ه ـ ف  Yer küresini çevreleyen ilk
                                                                                                     kısımda çeşitli hava
          gürlemeleri ve                                                                            tabakaları bulunur. Bu
          şimşekler bulunan                                                                       tabakalar, evrenin muhtelif
          yağmura tutulmuş                                                                         yerlerinden gelen zararlı
          kimselerin durumuna                                       ل ة                            ışınlardan dünyayı korur.
                                                    ن
          benzer. Yıldırımların       ع ـ ق اةو ــ  ة     ـــ ه ــ فم   ةن م   ح صلا   ناةذا   ـ ــ ةع ـ  ه ـ فم   يياف   ب اۛصا نول  ةي  ۛقر ـ   ـ فج ـ ةع ـ ـ  ةبةو  د ـ فعةرةو  Sadece dünyadaki hayat
                                                                                   ف
                                                                                                     için faydalı olanları
          verdiği dehşetle, ölüm                                                                    geçirirler. Binaenaleyh
          korkusundan,                                                                            bunlar tavan veya gölgelik
          parmaklarını                                                                            durumundadırlar. İşte bulut
          kulaklarına tıkarlar.                                                                    ve yağmur da göğün bu
                                                                ف
                               ة
                                          ف
                                                                                       ف ة
                                                                            ن

          Fakat Allah kâfirleri     فطفخ ــ ةي  قرةبلا داةك  ةي ــ ﴾١٩﴿ ةنير فاةك ــ لا ب طيح    لا    ةو ح  م  ـ ي    تفوم ـ ة  لا ةرذةح  tabakasında meydana gelir”
                                       ف
          çepeçevre kuşatır.                              ي                      ۜ
          [63,4; 9,56-57; 57,13-                                                                     Bakara /23 – Eğer
          15]                                                                                     kulumuza indirdiğimiz
                Bakara /20 –                                                                      Kur’ânın Allah’ın sözü
                                         ف ل ا
                                                                          ل
                                               ي
          Şimşek nerdeyse        ة  ـ ل ـ في ـ ه ــ فم  ةع ةم  ة  ـــ ل ــ  ظا اةذاةو  ةم م ه  ة ل ءا اضا ام  ة ح ا  ةر  ه ــ فم    ك ـ ل ـ ـ ة  اص  ل  olduğu hakkında
                                                                        ۛ ـ
          gözlerini köreltecek.                   ۙ               ــ ف ــ ۛش ــ افو يف   ـ ي ـ  ه       ة  ۜ  فبا ــ ۛ  şüpheniz varsa, haydi
          Önlerini aydınlattı mı                                                                     onun sûrelerinden
          ışığında yürürler,                                                                       birine benzer bir sûre
          karanlık çökünce de                                                                       meydana getirin ve
          dikilir kalırlar. Allah   ن  ة ح ي     ل                          ن ة ة     ة               Allah’tan başka

                                                                               ة
          dileseydi kulaklarını   ة ح لا نا  فم ــــ  هر اص  ـــ ــ ـ ۛ  فباةو م      ب ب ـــ ۛ ـ ۛس ــ فم ــ  ع ـ ه ــ ف  ل ـ ةه ذ     ح لا  ءااش فو ـ ۛ  لةو او ماةق  güvendiklerinizin
                                                                                        ۜ
                                    ۜ
          sağır, gözlerini kör                                                                        hepsini çağırın,
          ederdi. Allah gerçekten                                                                 iddianızda haklı iseniz.
          her şeye kadirdir.   م                                                                   [10,37; 11,13; 17,88;
                                                                                    ح
                             م ك  ة حبةر ـــ   اود  ـــ  ب ــ    فعا سا  ة  ا   ل  ةي ـ حياا ـــ ةه ـ لا ا ـ حن ـ    ﴾٢٠﴿ ي ي دــر  ــ ةق  ءي ــ ف  ۛش ل ــ  ك ى  ن  ةع ــ ل ــ  28,49]
          Bakara /21 – Ey                                           ۟
          insanlar! Hem Sizi hem                                                                       Hz. Peygamber
          de sizden önceki                                                                        (a.s.)ın nübüvvetinin başta
          insanları yaratan                     م         م                    م                      gelen delili, Allah
          Rabbinize ibadet     ة ح ل  ة    ة       ة  ة ح                ة ح        ة       ة ح  tarafından kendisine verilen
          ediniz. Böyle yapmakla ي ي ذلا ﴾٢١﴿ ـ ۙنو  فم   ةت ـ حت ـ  ق  ك  فم   ل ـ لةع  ك  ـ  لفب ةق فن م ةني ي ذلاةو فم ك    ةخ ـ ةقل ـ  ي ي ذلا  Kur’ân-ı Kerîm’dir.
                                                                                                    Kur’ânın Allah’ın sözü
          her türlü zarardan                                                                      olması, i’caz vasfına haiz
          korunmayı ümid                                                                          olmasıyla tezahür etmiştir.
          edebilirsiniz. [32,3;                                                   م                  İ’cazı da itiraz eden
          30,41; 39,28]       ا ة       ة    ل    ا    ا ة                   ة ف  ك   ة ة          yani benzerini yapmaları
                                                                                                   kâfirlere tehaddi etmesi,
                                                                                        ل
                                                     ة
                                                                    ة
                                          ة
                                               ى

          Âyetin son kısmındaki    ءاةم ح سلا ةن م لز ـ فناةو ءا  ـ ةن ـ   ب ءاةمس ـ ح  لاةو  ااشار     ف  ـ  ۛ ضفرلا  م  ل ـ ـ ةعةج  konusunda onlara meydan
          ümidi ifade eden kelime                                                                     okuması ile ortaya
                                                                                                  çıkmıştır. Bu âyet, tehaddi
          lealle olup Arapçada                                                                    safhalarının sonuncusudur.
          tereccî yani ümit ifade eden           م                                                  Şöyle ki: 1. Kur’ân ilk
                            ن
                                                                                            ا
          başlıca edatlardan biridir.     ح   ل       ةت  ل ـ ة ـ فج ـ ةع ـ اول  ةف   فم ك ــ ة ل اىقفزر    ت ار  ة حثلا ــ ةم ـ  ــ  يه  م ــ  ةن   ب ةج ر  ة  ةف ـ فخا ــ  ءاةم  meydan okuduğunda,
          Allah Teâlanın sözünde              ۛ                 ة                 ة       ى         Kur’âna benzer bir söz
          tereccî, ilk bakışta                                                                      istedi (Tur, 33-34). 2.
          tereddüde yol açabilir.                                                                 Uydurma hikâyelerden de
          Hâşâ, sanki O’nun                                م                                       olsa on sûrenin benzerini
          neticeleri kesin olarak                                                                (Hud, 13-14). 3. Hiç değilse
                                                                                     ل
                                        ة
                              ن
                                                             ف ي ﴾٢٢﴿ نو م
          uyandırabilir. Fakat bu sathî ىلةعاةن  ف  ح  ةن ام ـ ح ــ لةز ـ ـ   م ب فيةر  ـ  يف    ك فن ـ فم ت    ي  ناةو  ة  ة  ةت مت ـ ف ـ فع ـ ل ـ ـ  فناةواىد اد فنا ـ ة  ل  getirmelerini istedi. (Yunus,
                                                                                                      bir sûrenin mislini

          bilmediği zannını

          bir anlayıştır. Doğrusu                                                                38). 4. Tam misli olmasa da
          şudur: 1.Birçok durumda                                                                   kısmen olsun, Kur’âna
          terecciyi muhataplar                                                                     benzer bir söz söylemeye
          bakımından anlamak                                                                     dâvet etti. Ne nüzul asrında,
                                                                                     ف
                                                 ا
                            ن
          gerekir. Nitekim meali buna    ح لا  نو  د   ــ  فم  م ـــ فن   ك ءاد  ــ ةه ـ ة  ـ  شاو   عفداةو  ه ل   ةةرو س ب او تأةف  اةن دفبةع  ne de ondan sonra bir cevap
          göre vermiş bulunuyoruz.             ة                             م ـ فن  م  ـ فث ــ ي  çıkmadığından i’cazı sabit
          2.Tereccî üslûbu, hem                                                                             oldu.
          Allah, hem de kul
          yönünden matlub olan
          tutumdur. Zira kulluk tavrı,                                                              Bakara /24 – Bunu
          ümit ve korku arasında olup  ة  ق ـ او     ة        ة ف                           ف ي  yapamazsanız -ki hiçbir
          âkıbetten emin olmamayı   ـ حت اةف اول  ةت ن ــ ف ـ فف ـ ةع ـ  لةو اول  ةت م ــ ف ــ فف ــ ةع ـ  ل ن ا  ةف ــ ﴾٢٣﴿ ـيـ ةن  يق  د اۛص م  ـ فن ـ  ت ـ ف   ك نا  zaman
          gerektirir. Öte yandan bu                                                                 yapamayacaksınız-
          üslupla, Allah, ilahî iradeyi
          hiçbir şeyin sınırlandır-                                                               çırası insanlarla taşlar
          mayacağını bildirmek ister.                                                               olan ve kâfirler için
          Kul: “Ben rabbimin şu             ف    ة              ف       ة             ة ح  ة       hazırlanmış o ateşten
                                    ي
                                                      ۛ
          emrini yaptım, O da benim   ﴾٢٤﴿ ةنيرـــ فاةك ــ ـــل ل  ف تحد عا   ةةراةجـحــ ــ    لاةو     ساحنلااةه   دو قةو ييتلا ةراحنـلا  sakının.
          için şunu  yapar” diyemez
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          003
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12